Over 10 years we help companies reach their financial and branding goals. Engitech is a values-driven technology agency dedicated.

Gallery

Contacts

411 University St, Seattle, USA

engitech@oceanthemes.net

+1 -800-456-478-23

İş Hukuku

İş hukuku, işveren ile işçi arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda başvurulan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı kapsamında birçok konu ele alınırken bunlar arasında çalışma barışı, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve iş güvencesinin sağlanması öncelikler arasında yer alır.

Kendine özgü bir alan olan bu hukuk dalında özel hukuk ve kamu hukuku birlikte hareket eder. Bunun yanı sıra diğer hukuk dalları ile de davaların yerine ve olay örgüsüne bağlı olarak ilişki içerisinde bulunur. Bundan dolayı da oldukça kapsamlıdır.

Bu hukuk dalı işçi hakları, işçinin korunması, işin düzenlenmesi, sosyal güvenliğe ilişkin mevzuatlar, iş uyuşmazlıkları gibi konularla ilgilenir. Sosyal adaletin sağlanması için çaba sarf eden bu hukuk dalı geniş kapsamı ile bilinir.

İş hukuku sosyal yönden de önemlidir. İşçi ve işveren arasındaki ilişkinin sağlıklı ve adil bir biçimde işlemesi için devreye giren hukuk dalı işçilerin işveren karşısındaki haklarını da korur. Bundan dolayı da çalışma yaşamına ilişkin olarak önemli düzenlemeleri ihtiva eder.

İşçi bir işverene bağlı olarak çalıştığında hizmet akdi gerçekleştirilir. Bu anlaşmanın doğurduğu hukuki sonuçlara uyulması gerekir. Taraflar arasında ortaya çıkabilecek çeşitli anlaşmazlıklar karşısında başvurulması gereken merci mahkemeler olurken hukuk kuralları aracılığı ile bu uyuşmazlıklara çözüm getirilmeye çalışılır.

İşveren ve işçi arasında yapılan iş anlaşması işçinin işverene bir hizmet karşılığındaki yükümlülüklerinin sınırlarını çizer. Bunun yanı sıra bu hukuk dalında sadece işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisi düzenlenmez. Taraflar arasında ortaya çıkabilecek her türlü hukuki ilişki de ele alınır.

İş hukuku kapsamında iş mahkemelerinde verilen kararların temyiz edilebilmesi de mümkün olur. İş mahkemelerinde açılan davalarda ihbar tazminatı veya kıdem tazminatı talepleri de söz konusu olabilmektedir.

Tazminat davaları için geçerli olan zamanaşımı sürelerinin göz ardı edilmemesi gerekirken ihbar tazminatı ya da kıdem tazminatı açılacağı zaman zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu görülür. Zamanaşımının başlangıç süresi de işçinin işten ayrılması ile başlar.

Alacak davası ile ilgili olarak da bilinmesi gerekenler olurken ücret veya benzeri alacaklar söz konusu olduğunda açılacak davada zamanaşımı süresi vardır. Bu süre alacak hakkının doğduğu tarihten itibaren 5 yıl olarak geçerlidir.

İş mahkemelerinde birçok dava görülebilirken bunlar arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, iş kazası sebebiyle maluliyet veya ölüm, iş hukuku kapsamındaki tespit davaları, SGK’nın taraf olduğu uyuşmazlıklar, kıdem tazminatı gibi konulardır.

İş hukuku ile ilgili dava türleri arasında ayrıca ücret alacakları, yıllık ücretli izin alacakları ve kötü niyet tazminatı da bulunur. Bu davalar karmaşık yapıları ile dikkat çekerken kişilerin temsil edilmesi gerektiğinde haklarının doğru bilinmesi gerekir.

Bundan dolayı da iş hukuku alanında yetkin avukatlar tarafından temsil edilmek önemli bir ayrıntıdır. Avukatlık mesleği söz konusu olduğunda bir branşlaşmadan söz etmek doğru olmaz. Avukatlar her tür dava konusunda yeterliliği olan meslek mensuplarıdır. Bunun yanı sıra bazı davalarda daha fazla aktif olarak görev alan avukatların bu alanda uzmanlaştıkları görülür. Bu sebeple de daha yetkin olurlar.

İşçi ve işveren arasında ortaya çıkabilecek birçok uyuşmazlık söz konusu olabilirken işin yürütümü aşamalarında da karşılaşılabilecek problemlerde kanunların varlığına gerek duyulur. Hukuk bilimsel bir yaklaşıma sahip olan disiplinler arasında yer alırken toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ona ihtiyaç duyulur.

İnsanlar bir arada yaşarken belli kaideler etrafında hareket etmek zorundadır. Bu kuralları içerisinde barındıran bilimsel disiplin ise hukuktur. Kendine özgü yanları bulunan hukuk disiplini yaşamın her alanında ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap vermeye çalışır.

İş hukuku da bu sebeplerle önemli bir hukuk alanıdır. İnsanın çalışmak zorunda olması bazı kurallar çerçevesinde bu yaşamın düzenlenmesini zorunlu kılar. Çalışanların hakları kadar işverenlerin de sahip olduğu kanuni hakların bilinmesi ve ortaya çıkacak anlaşmazlıklarda buna göre hareket edilmesi zorunludur:

Bundan dolayı hukuk kurallarının geçerli olması için mahkemelere ihtiyaç duyulur. Kişi haklarının savunucusu olarak da savunma makamını temsilen avukatlara danışılır. Avukatların varlığı kişi hak kayıplarının önlenmesine hizmet ederken aynı zamanda yanlışlıkların düzeltilmesi için de gereklidir.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

İş hukuku ile ilgili mahkeme İş Mahkemesi olarak adlandırılır. İş mahkemelerinin baktığı davalardan söz etmek gerektiğinde ise alacaklar, tazminat, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar ilk akla gelenler arasında yer alır.

İş Mahkemelerinin ilgilendiği konular arasında SGK’nın taraf olduğu uyuşmazlıklar da bulunur. Bu mahkemelerin yargılama usulü basit yargılama olurken tarafların yaşadığı uyuşmazlıklarda mahkemeye dilekçe verilerek başvuru yapılması gerekir.

Taraflardan biri dava açacağı zaman öncelikle dava dilekçesi hazırlanmalı ve bu dilekçe yetkili mahkemeye sunulmalıdır. Bu tür davaların kapsamlı yapısı nedeni ile profesyonel bir danışmanlık alınması hak kayıplarını önlemek açısından önem arz eder.

Dava açmak için verilecek dilekçenin ardından davalıya tebliğ edilecek dava dilekçesinin üzerinden 15 günlük yasal süre geçtikten sonra cevap dilekçesi gönderilir. İş Mahkemelerinde görülen davalarla ilgili olarak da istinaf hakkı bulunur.

İş hukuku kapsamında ele alınacak birçok konu olurken işçilik alacakları hakkında ortaya çıkan anlaşmazlıklarda da bu hukuk branşına başvurulur. İşçinin işçilik sözleşmesinin sonlanması ile ortaya çıkabilecek haklardan biri de işçilik alacakları olarak bilinir.

İşçilik alacakları konusunda bazı koşulların yerine getirilmesi hak iddia edebilmek açısından önemli olurken iş yerinde çalışan kişi sayısı en az 30 olmalıdır. İşçinin bu iş yerinde çalışma süresinin de belli bir aralıkta olması hak iddiası açısından önemli koşullar arasında yer alır. Bu süre de en az 6 aydır.

İşçi işçilik alacakları ile ilgili bir dava açacağı zaman öncelikle koşulların sağlandığından emin olunmalıdır. Bu süreçte yapılması gereken ilk çalışma ise işe iade davası açmak olur. İşçi işten çıkarıldığında kendisine dava açmak için tanınan bir yasal süre vardır. Bu süre işten çıkarıldıktan sonraki ilk 30 gündür.

İş hukuku ile ilgili olarak problem yaşayanların hukuki danışmanlık alması önerilirken bu konuda yetkinlik sahibi avukatlar aracılığı ile temsil edilmek oldukça önemlidir.

İş Hukuku Davaları

İş hukuku konusunda açılabilecek dava türleri arasında kıdem tazminatı, ücret alacağı ya da ihbar tazminatı gibi birçok konu bulunur. Bunlardan biri olan ücret alacağı davaları da kendine özgü bazı koşulların sağlanmasını gerekli kılar.

Bir iş yapıldığında bu işin karşılığında kişiye para ödenir. Bu para ücret alacağı olarak tanımlanırken işçi ve işveren arasında bu tür bir alacak sebebi ile anlaşmazlık oluştuğunda İş Mahkemesine başvuru yapılması zorunludur.

Yasalar işçilerin ücret alacaklarını teminat altına alırken bu teminattan yararlanmak için koşulların sağlanması zorunludur. İşçi çalıştığında bir ücreti hak eder. Bu alacak işverenin borcu olarak ortaya çıkarken kural olarak işçi alacağını işverenden alır.

Bu süreçte işçi ile işveren arasında bir sözleşme yapılmış olması gerekirken asıl ücret sözleşmede yer alan çıplak ücrettir. Ücret ekleri ise işçinin yaptığı işten alacağı prim, ikramiye ya da komisyonları kapsar.

İş hukuku söz konusu olduğunda toplam giydirilmiş ücretin de ne olduğunun doğru anlaşılması gerekir. Asıl ücret yani çıplak ücret olarak bilinen alacak, ücret ekleri ile bir araya geldiğinde bu defa toplam giydirilmiş ücret olarak adlandırılacaktır. Bu tabloda sosyal yardımlar da ücretin içinde değerlendirilir. Ücret alacağı ile ilgili açılan davalarda giydirilmiş ücret üzerinden hareket edilir.

İş Hukuku Avukatı

İş hukuku ile ilgili olarak birçok dava türünden söz etmek doğru olur. Bunlar arasında yer alan dava türlerinden biri de işe iade davalarıdır. İşveren geçerli bir nedeni olmadan iş sözleşmesini feshederse işçi işe iade davası açma hakkına sahiptir.

İşe iade davalarında kanunla belirlenen koşulların sağlanması zorunlu olurken en az 30 işçinin çalıştığı iş yerleri için bu tür haklar geçerlidir. Ayrıca işçinin iş kanunu çerçevesinde çalışıyor olması da zorunludur. İşçinin en az 6 aydır çalışıyor olması ve işverenin geçersiz bir nedenle sözleşmeyi feshetmesi de dava koşulları arasında yer alır.

İşçinin dava açabilmesi için koşulları yerine getirmiş olması lüzumludur. Bunun yanı sıra işçi, kendisine sözleşmenin feshi bildirildikten itibaren bir ay içinde dava açabilmektedir. Bu davalarda geçerli olan ispat sorumluluğu sözleşmeyi fesheden işverene aittir.

İş Hukuku Hukuki Danışmanlık

İş hukuku ile ilgili olarak açılabilecek davalardan biri de kıdem tazminatıdır. Tazminat davaları arasında yer alan ihbar tazminatı konusu da yine işçi haklarını ilgilendiren konular arasında yer alır. Kanunda belirtilen şekilde fesih uygulaması yapıldığında işçi en az bir yıldır o işyerinde çalışıyorsa kıdem tazminatı almaya hak kazanır.

Bu tür davalarda danışmanlık alınması önemli olurken kişi haklarının korunması sağlanır. Zaman kayıplarının önüne geçmek bu yolla mümkündür ve ayrıca hukuki olarak ortaya çıkabilecek yanlışların düzeltilmesinde de avukatların önemli katkıları olur.

İşçi kıdem tazminatı ile ilgili olarak dava açacağı zaman 4857 sayılı iş kanunu çerçevesinde hizmet veriyor olmalıdır. Ayrıca işyerinde en az bir yıldır çalışıyor olması da zorunludur. İş sözleşmesi işveren tarafından kanunda yer alan sonlandırma nedenleri dışında bir sebeple sonlandırıldığında işçi kıdem tazminatı almak için İş Mahkemesine dava açabilir.

İş hukuku kapsamında işçi eğer belirli süreli bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışıyorsa kıdem tazminatı hakkından yararlanamaz. Kıdem tazminatı alabilme koşulları şunlardır:

  • İşçinin haklı bir nedenle işi bırakması
  • İşverenin haksız bir nedenle sözleşmeyi sonlandırması
  • Emeklilik hakkı gelen işçinin işi bırakması
  • İşçinin vefatı
  • Kadınların evlendikten 1 yıl süre içinde işi bırakması

İhbar tazminatı olarak adlandırılan uygulamada ise işçi ve işveren arasında işverenin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi ve durumu işçiye yazılı yollardan bildirmemesi durumunda dava açılabilir.

İş hukuku ile ilgili olarak iş sözleşmesi feshedileceği zaman işçiye yazılı bildirim yapılması zorunludur. Bu süre 2-8 hafta aralığındadır. Sözleşmenin işçi tarafından feshedildiği durumlarda da haklı bir neden varsa bu tazminat ödenir.

İşçilerin bu haklarının dışında da çeşitli hakları olurken işverenler açısından da hukuk aracılığı ile menfaatlerinin korunduğu görülmektedir. İşçilerin fazla mesai alacağı, ulusal bayram genel tatil alacağı yıllık izin alacağı gibi çeşitli hakları bulunur. Bu haklar iş kanunu çerçevesinde düzenlenir.

İş hukuku işçi ve işveren arasında ortaya acıkabilecek anlaşmazlıklarda devreye girerken işçinin kötü niyet tazminatının yanı sıra çeşitli sendikal hakları da bulunur. Bu tür problemlerde ise alanında deneyim sahibi avukatlara danışılması öncelikle önerilen bir durumdur.

Avukatlar aracılığı ile alınacak hizmetlerde kişilerin haklarının daha profesyonel bir bakış açısı ile savunulması mümkün olur. Bundan dolayı da her tür hukuki davada avukatlardan danışmanlık alınır.İş

Call Now Button